ATIK PİLLER VE GERİ DÖNÜŞÜMÜ
Türkiye’de pillerin üretimi yapılmamakta, talebin tamamı ithalat yoluyla karşılanmaktadır.
Son beş yıl içerisinde ithalat miktarı 12.420 tondan 2020 yılında yaklaşık 18.147 tona yükselmiştir. Bu miktara çeşitli elektronik ve elektrikli cihazlar içerisinde yurda getirilen piller ve küçük ebatlı bakım gerektirmeyen sızdırmaz tip kurşun-asit sistemleri (kuru aküler) dahil değildir. Yıllar içerisinde yaşanan yaklaşık %50’lilik artışın en önemli nedeni Elektrikli ve Hibrit otomobillerin gün geçtikçe yaygınlaşmasıdır.
Şarjlı pil türlerinden NiCd pilinin tüketimi ve pazar payı bünyesindeki kadmiyum maddesinden dolayı bu pillerin kullanıldığı cihazlara getirilen kısıtlamalar nedeniyle iyice azalmaktadır. Cep telefonları, dizüstü bilgisayarları ve elektrikli otomobillerin çok hızlı talep artışı sonucunda LiI türü pillerin ithalatında önemli artışlar olmuştur. Aynı şekilde hibrit otomobillerin gün geçtikçe üretiminde yaşanan artış nedeniyle NiMH pillerinin pazarında önemli bir artış olmuştur.
Kullanım ömrünü tamamlamış ve/veya uğramış olduğu harici hasar veya kısa devreler sonucunda kullanılamayacak duruma gelmiş olan pillerin mekanik, elektrik, termal veya başka türde fiziki/kimyasal yöntemlerle onarılarak, tekrar kullanıma sokulmaları mümkün değildir.
Atık haldeki piller kesinlikle evsel atıklarla karıştırılmamalı ve çöplere atılmamalıdır. Ayrıca atık pillerin toprağa gömülmemesine, yakılmamasına, denizlere, akarsulara ve kanalizasyon şebekelerine atılmamasına ve basınç altında ezilmemelerine dikkat edilmelidir. Aşırı düzeyde akmış veya şekil bozukluğuna uğramış atık pillerin diğer atık pillerle bir araya getirilmemesi de ileride yapılacak işlemlerde kolaylık sağlanması bakımından önemlidir.
Atık pillerin ayrı biriktirilerek, bu amaçla TAP Derneği ve belediyeler tarafından dağıtılan ‘’Atık Pil Kutularına’’ atılması gerekir.
Toplanan atık pillerin çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden güvenli yöntemlerle bertarafı/geri dönüşümü esastır. Atık piller biyolojik olarak çürüme göstermediklerinden kompostlaştırma metotlarıyla bertaraf edilemezler. Aynı şekilde atık piller yapıları nedeniyle iyi yanmadıklarından ve neticede kütlelerinde yeterli küçülme gösteremediklerinden, yakılarak bertarfı tercih edilmez. Atık pillerin diğer geri dönüştürülebilir atıklar gibi geri dönüştürülmesi esastır. Geri dönüşümün yanı sıra atık pillerin kontrollü biçimde toprak altında veya üstünde depolanmaları hala birçok ülkede uygulanmaktadır. Ancak atık pillerin kimyasal yapılarına ve gerektiğinde ölçülerine göre sınıflandırılmalarını takiben mekanik, termal veya hidrometallurjik yöntemlerle geri dönüşüm proseslerine tabi tutulmak suretiyle geri dönüştürülmeleri tercih edilen tek yöntemdir. Bu suretle çevre kirlenme riskleri asgariye indirilmekte ve çeşitli değerli metallerin geri dönüşümü mümkün olabilmektedir.
Kimyasal kompozisyonları çok farklı olan atık pillerin bir arada ve herhangi bir fiziki ayrıştırma yapılmadan geri dönüşüm işlemlerine tabi tutulmaları, atık pillerin bünyelerinde bulunan metallerin geri dönüşüm safiyetlerini çok düşüreceğinden, bu suretle elde edilen metal veya metal alaşımlarının piyasa satış fiyatlarını da çok azaltacaktır.
Bu nedenle birçok geri dönüşüm işletmesi bünyesinde bir ön ayıklama ve türlerine göre sınıflandırma ünitesi kurmuştur. Diğer taraftan, bir ton ağırlığındaki taşınabilir pil atığı bünyesinde 7-8 değişik kimyasal yapıya sahip 35.000 – 40.000 adet pilin bulunabileceği ve bunlar arasında tanesi 0,25 gram gelen düğme tipi piller olabileceği gibi, ağırlığı birkaç kiloya varan batarya blokları da bulunabilecektir. Bu nedenlerle tamamen manuel, yarı otomatik veya tam otomatik olarak çalışabilen ayrıştırma sistemleri kurulmaktadır.
Neslihan BOYACILAR
Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği
Genel Sekreteri